Kayıtlar

KPSS Çalışan Yazılımcı

Resim
  KPSS Çalışan Yazılımcı Gerçek hikaye. Bir gencin iş arama sürecine birebir şahit oldum. Ve sonuç; KPSS’ye çalışmak oldu. Bu yazıda bizim başımızdan geçenler var. Herkes kendi hikayesini yaşar bu hayatta. Bize bu düştü. Coğrafya kader midir? — Fotoğraf: Emine Canpolat Belki farkında değilsiniz. Ama onlar yanımızda. Kimi zaman stajyer olarak gördünüz onları, kimi zaman mutsuz bir yazılımcı olarak. Bir şekilde yazılım sektöründe işe girmiş mutsuz yazılımcıları bir kenara bırakarak gençlere odaklanmak istiyorum bu yazıda. Yeni mezun ya da mezun olmak üzere olan gençlere. Halk arasında junior yazılımcı da deniyor. Hayır. Onlar tembel değil. Üniversite hayatı boyunca sadece kendisine verilen ödevleri yapanlar bu yazının kapsamı dışında. İstemeyerek yazılımla ilgili bir bölüm okuyup istemeyerek mezun olanlar maalesef daha farklı bir hikaye. Yan projeleri olan, temel teknik bilgileri sağlam olan, iletişim kurabilen, kendisinin ve etrafının farkında olan genç birisini işe alırdınız değil mi?

Yeteneğini Kaybeden Yazılımcı

Resim
  Acil işler, bitmeyen toplantılar, kapanmayan hatalar, sürekli değişen teknoloji ve ah şu yapay zekâ.  Tutamıyorum zamanı - Fotoğraf: Eugene Shelestov Ülke gündeminden, sosyal medyadan, dizilerden ve çoluk çocuktan arta kalan zamanda kendisini geliştirmeliydi. Nefes almaya zaman bulsa içi sıkılıyordu. FOMO (Fear of missing out) bastırıyor, hype treni kaçıyordu. Nereden başlayacağını biliyordu, başlayamıyordu. Başlıyordu, bitiremiyordu. Bildiği eskiyor, yenisi çıkıyordu.  Kendinden daha iyi durumda olan yazılımcılara imreniyor, diğer şirketlerin daha iyi olduğunu düşünüyordu. Bir mobil uygulama ile zengin olanlar, start-up kuranlar, yazılımla mutlu olanlar hep başkalarıydı. Yaptığı tek şey düşünmekti. Onu da sosyal medya ile parça parça ediyordu. Suçlu başkaları, kendisi mağdur ama bir o kadar da mağrurdu. Sermayesi zaman olanın, odağı kilit altında olmalı bu devirde.  CRUD işlemler yapmaktan pas tutan yeteneklerin korkusu rüyası yapay zekanın selamı var yazılımcılara. Ne kadar pas o k

MVP nedir? MVP utanmaktır!

Resim
  If you’re not embarrassed by the first version of your product, you’ve launched too late - Reid Hoffman Tek aktif kullanıcısı olmayan, yanarlı dönerli tanıtım sitesi olan , CEO, PO, PM, architect gibi birçok sıfata imkân veren, sosyal medya yöneticisi bile olan yazılım ürünü. Kullanıcı yüzü görmeyen, özellik üstüne özellik eklenen, ekipten birkaç kişinin çoktan istifa edip ayrıldığı, adına hiç fatura kesilmemiş, o yüce ürün!  Türk gibi başla …— Foto:  Pixabay Basılan kartvizitler, defalarca değişen logo, diğer CEO’lar ile yapılan toplantılar, şehir şehir gezip anlatılan hikayeler, acil işler ve çalan telefonlar arasında geçen bir ömür. Meşguliyet hastalığına yakalanmış, yazılı iletişimin olmadığı, yapılacak işlerin çok, yapacak insanın az olduğu şirket. Yanlışa yanlış diyemeyen insanlar. Geribildirimlerin övgü ve maşallahtan öte gitmediği, zor konuların konuşulmadığı kültürümüz. Toplantı üzerine toplantı yapılan, bakarız, düşünmemiz lazım, değerlendiriyoruzdan öte gidemeyen umut veri

Ülkesinde deprem, kalbinde hüzün, hayallerinde yurtdışı olan yazılımcı

Resim
  Yardıma geç kalmış bir devlet, suçu olmadığı halde suçlu hissedenler, suçlu olduğu halde gülenler, hiçbir şey olmamış gibi değişmeyen insanlar ve sen.  Umutsuzluğa kapılan ve kaygılanmaktan öte bir şey yapamayan, özellikle mesleğinin başında olan yazılımcılara hitaben yazılmış bir yazıdır. Zaman unutmak için mi çalışmak için mi? — Fotoğraf: Andrey Grushnikov Kimsenin değişmeyi düşünmediği, iyinin kötü olmaya meylettiği, kötünün kötü olarak devam ettiği bu devirde, başkalarını değiştirebilmek mümkün mü? Duymak istemeyenlere duyurmak, görmek istemeyenlere göstermek mümkün mü?  Değişime nereden başlamak lazım? Kendimizden. Kendimizden başkasını değiştirmek zor, kendimizi değiştirmek ise daha zor. Ama mümkün! Ülkenin gündemi, başkalarının yaptığı hatalar, diğerlerinin yanlışları… Bunlar seni gelişmekten alıkoyan şeyler. Diğer ülkelerdeki yazılımcılar sürekli kendini geliştiriyor, sektörde sürekli yeni teknolojiler çıkıyor. Yavaşlarsan geride kalırsın, durursan bitersin. Bataklığın çekim

Kendini Geliştiremeyen Junior Yazılımcı

Resim
 Yanlış anlaşılmasın sorun onda değil şirketteydi. Hep öyle derler aynaya bakamayanlar. … acısını kabuğunda bırakmış İlk şirketinde çok şey öğrenmişti. İlk kez gerçek kullanıcıları olan, para kazandıran ve gerçek dünyanın gerçek sorunlarını çözen bir projenin içerisindeydi. Okulda ve yan projelerde öğrenmediği birçok teknik konuyu öğrenmişti.  Ama bir noktada öğrenmesi durmuştu. Sanki her gün kendini tekrarlıyordu. İşten sonra yan projelerle uğraşıyor, olabildiğince internette araştırma yapıyordu. Ama akmıyordu, damlıyordu. Bir yol gösteren yok muydu? Yoktu! Ekipteki senior yazılımcılar çok meşguldü, teknoparktaki diğer yazılımcılar ise ancak sigara muhabbetinden öteye gitmeyecek tavsiyeler veriyorlardı. Sorularının cevabını bilen yoktu. İnternetten bakmak lazım, ihtiyaca göre değişir gibi cevaplar alıyordu. Takıldığı nokta bazen çok özel bir konu olabiliyordu, bilmiyorum diyemeyen senior yazılımcılar kıvırıyordu. Kendin araştır, zamanım yok, bakmam lazım’dan başka sözler duyamıyordu.

2022 Özeti

TL;DR: Yeni çıkacak bir teknolojiden korkmuyorum. Evet bilmediğim çok şey var. Evet uzmanı olduğum konuda bile uzman değilim. Evet kaçırıyorum. Ama aklımı değil. Yazıma 2022 yılında yazılıma nasıl başlarım sorusunun cevabını buldum diyerek başlamak isterdim. Ama bulduğum tek şey belirsizlik. Yani insanoğlunun en çok korktuğu şey. 2023'den beklentim ise daha fazla belirsizlik. Yazılımcılara 2022 nasıl geçti diye sorsanız, size herkes farklı bir hikâye anlatır. 2023 nasıl geçecek diye sorsanız onların en derin korkularını değil onların hayallerini dinlersiniz. Çünkü insan bildiğinden yola çıkar, bilmediklerinde düşer, öğrendiklerinde yükselir ve … sonra bildiği her şey bir anda yok olur. Çünkü burası yazılım dünyası. Bu sektör bir harika dostum! O zaman dans! Öğrenmek zor. Ama bildiklerimizi unutmak daha da zor. Yeni şeyler öğrenmek heyecanlı olsa da insan bildiklerine yapışıyor fark etmeden. Size bir iyi bir de kötü haberim var. Kötü haber: ekibiniz hangi teknolojiyi kullandığınızı

Dolarla sınanan yazılımcı adayı

Resim
 “Yazılım öğren!” dediler. O da başladı öğrenmeye. Türkçe kaynaklar ile bir noktaya gelince İngilizce ile devam etti. Sonra Black Friday kampanyaları çıktı karşısına. Öğrenmeye çalıştığı teknoloji için bir kurs vardı, hem de %50 indirimde. Tıkladı linke, gördü … indirimini. İndirimli hali bile döviz kuru nedeniyle bindirimliydi. Fotoğraf: Okan Okay Dert yanmaya çalıştı mentörüne. Ee hoca altta kalır mı yapıştırmış Z raporunu: Dolarla satılan kitaplardan dert yanmaya başladı yıllanmış yazılımcı. İster teknik konularda olsun ister başka konularda bir kitabın orijinal halini okumak zordu. Üstelik çoğu kitabın basılı hali Türkiye’ye kargolanmıyordu. E-kitaplar bile pahalıydı. Korsan okumak ya da okumamak, işte tüm mesele bu! AWS sertifikası için eğitimler 150 dolar, bootcamp için 2300 dolar, AWS’de açık unutulan bir sanal makine için ayda 150 dolar, kullanılan SaaS araçlar için aylık beşer onar dolar … IOS uygulama geliştirmek (ya da havalı görünmek için) Macbook ve iPhone alamamak, androi