Kayıtlar

2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yazılımcı Bulabilen Girişimci

Resim
  Yeni kurulmuş bir girişim olarak ülkenin çalkalanan ekonomik koşullarında nasıl yazılımcı bulduğumuzu paylaşmak istiyorum. Bu yazı bizim durumuzla ve bizim seçimlerimizle şekillendiği için size uymayabilir. Atakule — Photo by Çağlar Oskay on  Unsplash Önceki yazıma (“Yazılımcı Bulamayan Girişimci”) birçok eleştiri ve destek geldi. Bunlardan yeni şeyler öğrendim. Bana ulaşıp tecrübelerini ve fikirlerini paylaşanlara, yardım teklif edenlere ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Ekip ve insana dair hâlâ öğrenecek çok şeyim var.  Döviz kurunun uçuşa geçmesi, yazılımcıların yurt dışındaki iş imkanlarına yönelmesi ve girişimimizin kısıtlı kaynakları birleşince istediğimiz nitelikte bir ekip oluşturamayacağımızı anladık. Maalesef bu durum çoğu girişim hatta küçük ve orta boyuttaki şirketler için de böyle. Ayrıca KOSGEB ve teknopark desteklerinden faydalanmak isterseniz mevzuatın getirdiği birtakım kısıtlamalar var. Örneğin ekibinize uzaktan çalışma imkanı sunamıyorsunuz. Zaten yeni bir şirketiz

Yazılımcı Bulamayan Girişimci

Resim
 Fikrini hayata geçirmek için işinden istifa etti. KOSGEB’den zar zor destek aldı ve teknoparka girdi. Kuluçka merkezindeki semaverden çayını aldı. İş ilanını yayınladı. Ne kadar zor olabilirdi ki yazılımcı bulmak? Photo by Çağlar Oskay on  Unsplash Ankara’da bulunan yeni kurulan bir girişimin gerçek bir hikayesini okuyacaksınız biraz sonra. Benim proje yöneticiliğini yapacağım bir projeye Python ve ReactJS geliştiricisi (2 kişi) aradık. Pardon hâlâ arıyoruz.  İş ilanını ben hazırladım. İstediğimiz kriterler yeni mezun kişiler için uygun bir ilan. Bazı iş ilanlarında olduğu gibi öyle her şeyi bilen birilerini aramıyoruz. Tek kriterimiz biraz olsun ellerini kirletmiş birilerini bulmak. Alacağımız kişileri biz yetiştireceğiz. Ürünün MVP halini çıkarabilecek bir ekip gerekiyor. İlk müşteri hazır bile. Yeni bilgisayarlar ve monitörler alındı, kullanılacak yazılım araçları hazır. En önemlisi projenin yol haritası ve temel dokümanları hazır. Çalışacak eleman lazım bir tek. KOSGEB ve teknopa

Yazılıma Bir Yerden Başlayamamak

Resim
“Yazılıma Nereden Başlamalıyım” sorusunu hem gençler soruyor hem de evli barklı kişiler soruyor. Sıkı durun cevabı veriyorum: Kendinizden başlayın! Ve şimdi yazının başlığını tekrar okuyun. Ve şimdi yazının devamını okuyun. Maalesef sıfırdan başlayamıyoruz — Photo: Dom J   Pexels Bir hevesle mi yazılım öğrenmek istiyorsunuz? Yazılım öğrenmek sizin son şansınız mı? Olsa da olur olmasa da olur mu? Hobi mi yeni bir kariyer fırsatı mı? Kısa yoldan para kazanmak mı? Çok mu havalı? Bu yol için ne kadar zaman ayırabilirsiniz, nelerden vazgeçebilirsiniz? Bir tanıdığınız başardı mı? Kaçıncı kez yazılıma başlıyorsunuz? Bu soruları ve daha zorlarını kendinize sorun. Sorun ki hedef iniz ortaya çıksın. Çıktı mı? Sıcağı üstündeyken devam edelim. Yazılıma başlamayı sadece ama sadece istemek, zengin omayı isteyip hiçbir şey yapmamak gibi bir şey. Kötü haber, emek harcamak ve ellerinizi kirletmek zorundasınız. İyi haber, azıcık bir emekle bile birçok kişinin önüne geçeceksiniz. Emek olmadan yemek olmaz

Bir Yazılımcının İş Arama Serüveni

Resim
  Bu hikaye benim hakkımda. Çalıştığım şirketin şirket kültürü bozulunca yeni bir iş aramaya başladım. Hikaye mutlu sonla bitti ama süreç acılıydı. Zamanında masanın diğer tarafında da bulunduğum için iş arama sürecinde yaşadıklarımı not edip bir yazı yazmanın iyi fikir olacağını düşündüm. Bu yazı sistemli bir yazı olacaktı ama yaşadıklarım o iş görüşmesine ve o projeye özel olduğu için hiç de öyle olmadı. Ortaya karışık olarak bırakıyorum. Buradaki durumlar bana özel olduğu için genele uymayabilir. Sektörün kokusu burnunuza gelsin istedim. İngilizce mi basacağım düğmeye?— Leyla ile Mecnun dizisinden Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirindeki   yolun yarısına yaklaşırken, aklımda iş değiştirmek yokken, çalıştığım şirkette yönetim kadrosunun aldığı kararlar şirketteki en sevdiğim şeyi yani şirket kültürünü bozmuştu. Bu haliyle de şirkette çalışabilirdim ve hatta bu şirketten emekli olabilirdim. Ama bir “code monkey” olarak çalışmayı kabul edersem! Toplantılarda sesimi yükselttim, hakkımı aradım

Türkiye'de Yazılım Şirketi Açmak ve Çıldırmamak

Resim
Aklında bir fikir vardı. Piyasada bunu karşılayan yazılımlar vardı ama hepsi eksikti. Hayalindeki yazılım ürününe hiçbiri yaklaşamıyordu. Gördüğü kadarıyla piyasanın böyle bir ürüne ihtiyacı vardı. Kullanıcılar mevcut ürünlerden şikayetçiydi. Kendi ekibini toplayıp hayalindeki şirketi kurmaya niyetlendi. Rüzgarlara dikkat!- Francesco Ungaro -  Pexels İşinden istifa etmeden önce piyasa araştırmasını yaptı, rakip ürünleri inceledi. En önemlisi ekibini kurdu. Ürününün MVP hali için çalışmaları başlattı. Girişim kurmak ile ilgili birçok kitap ve blog okudu, podcastler dinledi. Girişimci birkaç kişinin çayını kahvesini içti. Öngörebildiği her şey için önlemini aldı ve istifa edip kendi yazılım şirketini kurdu. Şirket kurmak için gerekli süreçler düşündüğünden daha kolay geçti. Şirketin adı ve logosu zaten hazırdı. Şirket teknoparkta yerini almıştı. Kendisi etiketlere çok önem vermiyordu ama yine de LinkedIn’deki profiline “Founder of the …” ibaresini ekledi. MVP’nin ortaya çıkması hedefini

Koşsa da yetişemeyen yazılımcı

Resim
 Değişiyordu bildiği her şey. Toplantılardan, epostalardan, bitirmesi gereken işlerden başını kaldıramıyordu. Göz ucuyla baktığı yeni teknolojilerin sadece ismini biliyordu. Ne takım arkadaşları ne de çalıştığı şirket yeni teknolojilerle gerçekten ilgilenmiyordu. Havalı toplantılarda havalı mekanlarda havalı konulardan konuşup havalarını alıp geri dönüyorlardı. Photo by CARLOS PÉREZ ADSUAR ANTÓN from  Pexels İş ilanlarına baktı. Çalıştığı işten memnundu. Ama hangi teknolojiler rağbet görüyordu bakmak istedi. Canı sıkıldı. Udemy’den bir kurs aldı. Birkaç kere açtı kursu, sonra ilgilenemedi. Dönmesi gereken çarklar ve bitmesi gereken işler arasında sıkışmıştı. Zihinsel sermayesi her gün eriyordu. Böyle olmuyordu.  Yeni bir başlangıç yaptı. Kendisine bir hedef koydu. O yeni teknolojiyi öğrenecek ve aklındaki fikri gerçekleştirecekti. İlk günlerde planına uyamadı ama yılmadı. Her gün ama her gün bakıyordu o yeni teknolojiye. Bazen kitaptan, bazen videolardan bazen de dokümantasyondan deva

Hatayı yakalarken hayatı kaçıran yazılımcı

Resim
 Canlıda hata çıkmıştı. Hatayı bulmak için ekip tüm işi bırakmıştı, kırmızı bayrak kaldırılmıştı. Saatlerce uğraşmışlardı ve hatayı yakalamışlardı. İçten içe kızıyordu yöneticisine, acil işlere, kurallara uymayan ekip arkadaşlarına. Kendi projesi olsa böyle hatalar çıkmazdı. Hep yönetimden kaynaklı hatalardı bunlar. Farkında değildi ama projenin nasıl yönetilmesi gerektiğini düşündüğü kadar kendi hayatını nasıl yönetmesi gerektiğini düşünmemişti hiç! Photo by George Pagan III on  Unsplash Günlerden pazartesi. Sabah toplantısında kahvesini yudumlarken hafta sonunu iyi değerlendiremediğini düşünüyordu. Ne yapmıştı ki hafta sonunda? Ne eğlenebilmişti gönlünce ne de öğrenebilmişti istediği gibi! Toplantıda bitmesi gereken acil işlere yenileri eklenmişti. Çok istiyordu şu toplantılarda yeni teknolojiler konuşulsun, projeyi daha iyi hale getirmek için yapılacaklar tartışılsın. Olmuyordu işte. Bitmesi gereken işlerle dönmesi gereken çarklar arasında sıkışıyordu herkes. Paspasın altına teknik

Misafir Odasındaki Yazılımcı

Resim
 Yıllarını vermişti ayrıldığı şirkete. İşini severek yapmıştı ve bunun için cezalandırılmıştı. Şirketin vazgeçilmez elemanı olmaya çalışmamıştı hiçbir zaman. İstese de vazgeçilmez olamayacağını öğrenmişti şimdi. Çünkü o hep misafir odasındaydı! Misafir odasından Exit yapan yazılımcı — Photo by Hello I’m Nik on  Unsplash Şirketteki ilk günlerini hatırladı bir an. Ne kadar da mutlu olmuştu bu şirkete girdiğine. O zamanın en popüler teknolojisi kullanlıyordu şirkette. Maaş da iyiydi, çalışma ortamı da fena sayılmazdı. İşini sahiplenmişti. Kendi isteğiyle fazla mesai yapıyor, projede kullanılan teknolojileri öğrenmeye çalışıyordu.  Proje giderek büyüyor, kullanıcı sayısı artıyordu. Hiçbir zaman sıkılmaya vakti olmamıştı. Yazılım ekibine yeni arkadaşlar katılıyordu. Ekipten ayrılanlar da oluyordu. Proje konusunda en bilgili kendisi olmuştu zaman içinde. İstemese de yönetici rolüne geçmişti projede. Ama boş durmuyor her fırsatta kodlamaya devam ediyordu. Yoğunluktan proje ile ilgili doküman

Bir Uluslararası Yazılım Şirketinin Batış Hikayesi

Resim
 Güzel başlamıştı hikaye. Yazılımcılar mutlu, kullanıcılar memnundu. Sonra pandemi başladı. Sorun para değildi. Olmayan şey huzurdu… Durdurun hype trenini, inecek var kırık kalpler durağında  — Photo by Kelly Sikkema on  Unsplash Gerçek olamayacak kadar güzeldi çalışma ortamı. Yazılımcılara istedikleri eğitim ve donanım alınıyordu, personel arası hiyerarşik bir yapı yoktu, sorumluluğun yanında yetki de veriliyordu, esnek çalışma saatleri yazılımcılara göre esnekti, izin isteyen hiç kimse geri çevrilmiyordu, pandemiden önce bile uzaktan çalışma vardı. Ne oldu bu şirkete? Nazar mı değdi? Şirketin yazılım ürünü Türkiye’de doğmuştu. Ürün birçok ülkede hem kamu tarafından hem de özel sektör tarafından kullanılıyordu. Yazılım geliştirme ekipleri hem Türkiye’de hem de diğer ülkelerde bulunuyordu. Yazılımın argesi için gelen geri bildirimlerin çoğu Türkiye’den geliyordu. Yazılımın kalbi Türkiye’de atıyordu.  Koronavirüs pandemisi nedeniyle Türkiye’de kamu kuruluşları hizmet alımı ile aldıklar

Yazılım Projesine Başlarken Altın Kurallar: Ekip

Resim
 Bir fikri gerçeğe dönüştürmek ve canlı bir projeyi yürütmek için gereken en önemli şey ekiptir. Ben her şeye yeterim, alırım bilgisayarımı istediğimi yerden kodumu yazarım, iki tıkla dünyaya satış yaparım diyorsanız sakin olun. O iş öyle değil! Ekibin sırrı: ortak amaç — Photo by Tim Marshall on  Unsplash Yazılım projesi ekibi deyince aklınıza sadece teknik insanlar gelmesin. Bu işin pazarlaması, tahsilatı, muhasebesi, müşteriyle görüşmeleri, teknoparka sunulacak belgeleri, sosyal medya yönetimi, SEO ve ASO yönetimi, işe alımı gibi birçok yönü var.  Serdar Kuzuloğlu Girişimde en önemli konu bulaşıkları kimin yıkayacağıdır https://www.youtube.com/watch?v=b47lAQ7TzC8 Her insan farklıdır. Farklı alanlarda çalışmış, farklı kültürlerden ve coğrafyalardan gelen kişileri ekibe dahil ederek bu farklılığı arttırmalısınız ve bu farklılıkları yönetmelisiniz. Kendinize benzer kişileri bir araya getirmek sizi rahat hissettirse de böyle bir ekipten farklı işler çıkarmalarını bekleyemezsiniz. Sizin

Yazılım Projesine Başlarken Altın Kurallar: Satış, Odak ve İnat

Resim
Ekip olarak şu anda yeni bir yazılım projesine başladık. Uzun zamandır geliştirmek istediğimiz hem bizim hem de başkalarının ihtiyacını çözecek bu proje için kolları sıvadık. Proje için fikirler havada uçuşurken acaba hangi prensiplere uysak da ilerleyen zamanlarda kafamızı duvarlara vurmasak diye düşünürken bu yazı serisi ortaya çıktı. Yeni bir yazılım projesine başlarken uyulması gereken birçok altın kural var, ben sadece birkaç tanesine değineceğim. O da var bu da var demeyin, bu yazının devamı gelecek inşallah. Bazen tek atımlık kurşununuz vardır (Photo by Erik Mclean from Pexels) Satış : Evet, bildiğimiz anlamda. Hayır, kodlamayı falan düşünmeyin. Bu yazılım ürünü satılır mı, bize gelir sağlar mı, bu ürünü kimlere satabiliriz, kim bu ürüne neden para verir/ne kadar para verir, bu ürüne benzer ürünler piyasada var mı, bu ürünün diğerlerinden farkı ne olacak …  Yazılımcıların evine ekmek götürmesi, sunucu ve lisans masrafları ile operasyonel maliyetlerin karşılanması için para gerek