Ülkesinde deprem, kalbinde hüzün, hayallerinde yurtdışı olan yazılımcı

 

Yardıma geç kalmış bir devlet, suçu olmadığı halde suçlu hissedenler, suçlu olduğu halde gülenler, hiçbir şey olmamış gibi değişmeyen insanlar ve sen. 

Umutsuzluğa kapılan ve kaygılanmaktan öte bir şey yapamayan, özellikle mesleğinin başında olan yazılımcılara hitaben yazılmış bir yazıdır.
Zaman unutmak için mi çalışmak için mi? — Fotoğraf: Andrey Grushnikov

Kimsenin değişmeyi düşünmediği, iyinin kötü olmaya meylettiği, kötünün kötü olarak devam ettiği bu devirde, başkalarını değiştirebilmek mümkün mü? Duymak istemeyenlere duyurmak, görmek istemeyenlere göstermek mümkün mü? 

Değişime nereden başlamak lazım? Kendimizden. Kendimizden başkasını değiştirmek zor, kendimizi değiştirmek ise daha zor. Ama mümkün!

Ülkenin gündemi, başkalarının yaptığı hatalar, diğerlerinin yanlışları… Bunlar seni gelişmekten alıkoyan şeyler. Diğer ülkelerdeki yazılımcılar sürekli kendini geliştiriyor, sektörde sürekli yeni teknolojiler çıkıyor. Yavaşlarsan geride kalırsın, durursan bitersin.

Bataklığın çekim etkisinden kurtulman lazım. Sosyal medyada harcadığın tek şey zamanın değil. Odağını, amacını kaybediyorsun. Gizli gizli başkalarını suçluyorsun. Onların yaptığı hatalar senin doğrun olamaz. 

Hedefin ne? Aklında bir proje var mı? Öğrenmen gereken konuların bir listesini yaptın mı? Düzenli bir şekilde öğrenmeye devam ediyor musun? Öğrenecek çok şey var, ama koordine olmazsan boşuna kürek çekersin. Bugünlerde koordine olmanın önemini anlatmaya gerek yok.

Değiştir kendini! Tüketici değil üretici ol!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KPSS Çalışan Yazılımcı

On-Prem Çilesi

Yeteneğini Kaybeden Yazılımcı