Yapay zekâ olsa çıldırır!

 “Beni öldürmeyen acı, güçlendirir.” demiş Nietzsche. Peki bizi öldürmeyen şey aynı zamanda yıldırır mı bizi? Soyut olması nedeniyle belirsizliği ve başarısızlığı bağrında taşıyan yazılım projelerinden bıkmanın sınırı nedir?

Yeni bir projeye başlamak, iş değiştirmek, projeyi baştan yazmak gibi seçenekler masada olmayabilir bazen. Kullanıcılar sizin yazılım ürününüze bel bağlamış olabilir, geçiminiz tamamen bu ürüne bağlı olabilir, şirketin ortakları ensenizde olabilir. Ekip arkadaşlarınızın maaşı, ofisin kirası, herşey ama herşey o yazılım projesinin yürümesine bağlı olabilir. Kaçamadığınız sorumluluklar etrafınızı çevirmiş olabilir. Ülkenin ekonomisi berbat, adaletinin ise cenazesi kaldırılmış olabilir. 

Forrest Gump

Sorunlar aniden mi çıktı karşınıza? Hiç mi işlerin kötü gidebileceğini düşünmediniz? Herşeyi doğru mu yaptınız? Ekip arkadaşlarınızın değişebileceğini düşünmediniz mi? Siz hariç herkes suçlu mu?

Peki ne olacak şimdi? Var mı atacak son kurşununuz? Bu durumla ilk kez karşılaşan kişi siz misiniz?

Hayat işte. Yazılım projelerinin %66'sı başarısız oluyor. Çok da şey etmemek gerek. Bazen kabul etmek gerekir. Çözüm ondan sonra gelir ya da gelmez. Belki de alçalan bir eğilimdedir işler. Belki de düzelir.

Bahane bulmak kolay. Başkasını suçlamak daha da kolay. 

Sonraki adım ne? Bu yaşananlara tecrübe deyip koyabilir miyiz kefemize? Hazır mısınız yeni bilinmeyenlerle yola çıkmaya?

Herşeyi doğru yapan bir yapay zeka olsa bizim yerimize anlayabilir mi başarısızlığı? Neden sorusunu sorduğunda çıldırır mı acaba? Sineye çekebilir mi hayat denen şeyi?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KPSS Çalışan Yazılımcı

On-Prem Çilesi

Yeteneğini Kaybeden Yazılımcı